“Uluslararası Selçuklu Tarihi Coğrafyası; Suriye, Irak Filistin Sempozyumu” Başladı
Açılış konuşmasını yapan Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı NEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çaycı, sempozyum hakkında bilgiler verdi. Çaycı, sempozyumun çıkış amacının Selçukluların Irak ve Suriye bölgesindeki bin yıl önceki varlığını anlatmak ve tüm dünyanın bu konuya dikkatini çekmek olduğunu söyleyerek bölgedeki hareketlilik ve bugünkü güncel durum olan Barış Pınarı Harekatı ile ilgili de sempozyumda değerli paylaşımlar yapılacağının altını çizdi. On aylık titiz bir çalışma yürüttüklerini belirterek sempozyumun başarılı geçmesini diledi.
"Filobad" yapısının yerini tespit ettik
Çaycı konuşmasında, Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezinin faaliyetlerinden de bahsetti. Gevale Kalesi kazı çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Çaycı, çalışmaları yürüten ekibin Hocacihan mevkiinde Selçuklu ile ilgili bugüne kadar ortaya çıkmamış önemli bir yapının yerini tespit ettiklerini müjdeledi. Çaycı, ismi kayıtlarda var olan fakat yeri belli olmayan Selçuklu bakiyesi "Filobad" yapısının yerini tespit ettiklerini ve tescil sürecini başlattıklarını söyledi. Merkezin bir diğer çalışması olan "Selçuklu Okumaları"na da değinen Prof. Dr. Ahmet Çaycı, 2 yıl süren bir program kapsamında Selçuklu tarihini ve medeniyetini anlayıp özümseyecek bireyler yetiştirildiğini ve program sonunda kişilere sertifika verildiğini belirtti.
Ülkemizin entelektüel sermayesine katkı sunuyoruz
NEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zekeriya Mızırak ise yaptığı konuşmada üniversitelerin ülke kalkınmasına yaptığı bilimsel katkıyı vurgulayarak şunları söyledi: "Üniversiteler bilgi üreten kurumlardır. Bu bilgi, ülkemizin kalkınması, gelişmesi ve büyümesi için en önemli faktörlerdendir. Biz de Necmettin Erbakan Üniversitesi olarak bu sorumluluğun bir gereği olarak 38.000 öğrencimizi geleceğe hazırlarken bir taraftan da kurduğumuz araştırma merkezlerimizle ülkemizin entelektüel sermayesine katkı sunuyoruz." Mızırak, düzenlenen sempozyumun önemine değinerek, bu sempozyumun ve sempozyumu düzenleyen Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezinin, 200 yıllık bir Selçuklu medeniyetine başkentlik yapmış Konya'ya çok yakıştığını ifade etti. Mızırak, konuşmasının sonunda tüm katılımcılara ve paydaşlara teşekkürlerini sundu.
Tarihi zenginliklerle dolu bir ilde yaşıyoruz
Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak ise yaptığı konuşmada Gevale Kalesi kazı çalışmalarından çok etkilendiğini ve çalışmalardan duyduğu memnuniyeti belirterek çalışmayı yürütenleri tebrik etti. Toprak, "Tarihi zenginliklerle dolu bir ilde yaşıyoruz. Konya'nın Anadolu Selçuklu Devletine 212 yıl başkentlik yapmış olması başlı başına bizi dünyada önemli bir şehir haline getiriyor. Yurt dışı ziyaretlerimizde bunu açıkça görebiliyoruz" diyerek tarih ve kültür mirası zenginlikle yoğrulmuş Konya'da böyle bir sempozyum düzenlenmesinin önemine dikkat çekti. Osmanlı Devleti'ne ilişkin birçok akademik çalışma olmasına karşın Selçukluların yeteri kadar araştırılmadığını dile getiren Toprak, "Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi bu anlamda gıpta ile baktığımız önemli bir merkez. Çalışmalarının tarihe ışık tutacağına ve bugünü biraz daha anlamamıza vesile olacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.
Sempozyumun konu başlıklarına da değinen Toprak, işlenecek konuların Selçuklu Medeniyetini anlamaya ve sosyo-kültürel anlamda çözmeye yönelik bakış açısını değiştireceğinin altını çizdi ve değişen bakış açısının bugünkü hayata uyarlanması gerektiğini ifade etti.
Konuşmaların ardından "Günümüzde Orta Doğu Meselesi" konulu açılış paneli başladı. 3 gün sürecek sempozyumda Selçukluların Orta Asya'dan başlayarak Akdeniz'e uzanan coğrafyada yazılan tarihi ve bu coğrafya üzerinde oluşturdukları hâkimiyet süreci, Suriye, Irak ve Filistin bölgesindeki Selçuklu varlığının kronolojik olarak tespiti ele alınarak günümüzde bölgede yaşanan hareketliliğe sebep olan süreçlerin neden sonuç ilişkisi ele alınacak. 16 farklı ülkeden akademisyenlerin Arapça, Türkçe ve İngilizce olmak üzere 3 farklı dilde sunum yapacağı sempozyumda 66 bildiri tebliğ edilecek. Sempozyum kapsamında düzenlenen Selçuklu dönemine ait eserlerin sergilendiği fotoğraf sergisi ve "Hilâl-i Münbit" isimli minyatür sergisi de sempozyum süresince ziyarete açık olacak.
