Mesnevi Tecümeleri ve Şerhleri Sergisi açıldı
NEÜ'de"Mesnevi Tercümeleri ve Şerhleri" Sergisi Açıldı
NEÜUluslararası Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesinde "Mesnevi Tercümeleri ve Şerhleri" temalı bir sergi düzenlendi.
Serginin açılış törenine Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek, Fakülte Dekanları, idarecileri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
NEÜ Uluslararası Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Fikret Karapınar açılış konuşmasında : "741. Vuslat yıldönümünde Hz. Mevlana'yı anmak onun aziz hatırasını yadetmek ve anlaşılmasını sağlamak amacıyla deryada katre misali bir katkı yapmak istedik. Bu çerçevede yaptığımız "Mesnevi Tercümeleri ve Şehleri"sergimizle üniversite gençliğini hedef aldık, onlara hitap etmek istedik.Mesnevi'den ve Mevlana'nın diğer eserlerinden ve şerhlerden örnekler aldık.Bu sergide bizlere katkıda bulunan Büyükşehir Belediyesine, Konya Yazma EserlerBölge Müdürlüğüne, İlahiyat Fakültesine ve Üniversite Sağlık Kültür Daire Başkanlığına teşekkür ediyoruz." dedi.
NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise selamlama konuşmasında; bu serginin Seydişehir ve Ereğli Fakülteleri ile Milli Eğitim Müdürlüğünün lise bölümlerinde de düzenleneceğini belirterek, Mevlana'yı anmak ve anlamak adına üniversite olarak üzerlerine düşen görevi yapmaya çalıştıklarını belirtti. Şeker: "Toplumumuzun Mevlana'yı anlamaya gerçekten ihtiyacı var. Gölgesinde yaşayan torunları olarak büyük mutasavvıf, İslam alimi Hz. Mevlana'yı anmak ve yaşatmak bizim görevimiz." dedi.
Mevlana ABD'de Yaşasaydı Tüm Dünya O'nu Konuşurdu
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise bu anlamlı sergide bulunmaktan ötürü duyduğu memnuniyeti dile getirerek: " Kaşıkçı Elması Osmanlıda nasıl değerli ve korunduysa Mesnevi de aynı şekilde değerlidir. Gençlere Mevlana'nın eserlerini anlatmalıyız. Bizim gençliğimizde Hz. Mevlana'ya dair aktiviteler olmazdı. Mevlana Amerika'nın olsaydı tüm dünya şimdi onu konuşuyor olurdu. Bu tür aktiviteler kültürel sembollerdir. Kültürler bu faaliyetlerle anlatılır ve nesillere aktarılır." dedi.
